Bağlanma Üzerine
- Yasenya Ceylan Ayseli
- 11 Ara 2019
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eki 2020
“Bir çocuğun anne figüründen ayrılma ya da onu kaybetme tepkisinin anlamı, onu bu figure bağlayan ilişkinin anlamında yatar”
(Bowlby, 1969).

Doğumdan itibaren ilk 12 ay içerisinde neredeyse tüm bebeklerin bakım verenine güçlü bir bağ geliştirdikleri bilimsel olarak kabul gören bir yaklaşımdır. Fakat bu sürecin her bir ilişki özelinde biricik olduğu unutulmamalıdır. Yeni doğan bir bebeğin dünyaya alışma sürecinde aktif olarak rol aldığı bu dönemde, bakım verenin duygusal süreci dahil olmak üzere, bebek ile kurulan göz teması, ses teması, ten teması ve duygusal ihtiyaçların yanısıra, bebeğin temel fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması, güvenli bir bağlanmanın zeminini oluşturmak adına önemlidir. Bu sebeple, ben “değerliyim”, “güvendeyim” ve “güvenebilirim” hissini bebek, bakım veren ile kurduğu bağ içerisinde içselleştirebilir. Böylelikle, teması koruma eğiliminde olan bebekten, teması koruma eğilimi olan bakım verene biricik bir bağ kurulmuş olur; bu kurulan bağ, özelden genele doğru genişleyecek bir ağ içerisinde gelişmeye devam eder…
Uzm. Psk. Ceylan Ayseli
Comments